Cuma, Şubat 27, 2009

Cemal Nadir Güler






O bizim aileden biri diye bilirdim... Kan bağımız olmasa da, hiç tanımamış olsam da hep vardı O bizim evde. Cemal Nadir amcamız... Babamın üstâdı! Sanatını örnek aldığı tek adam! Cemal Nadir Türk karikatür tarihinde adı sonsuza kadar altın harflerle yazılı kalacak adam! O bir fırça ustası... Ve O'nun çıkardığı dergi Amcabey! Benim Amcabey'siz bir hayatım olamaz... Demek ki Cemal Nadirsiz de olamaz... Cemal Nadir'in ölümden çok yıllar sonra babam Amcabey'i yaşatmaya çalıştı... İki kez denedi... Ama olmadı:((

Babamla her ne konuda tartışmalar ve çatışmalar içinde olsamda hep O'nu örnek almıştım. O da Cemal Nadir'i... 70'li yılların son demleriydi... O zamanlar babam Babıali'nin yaşayan tek fırça ustası idi. İnatla "Cemal Nadir yolundan ayrılmayacağım" derdi.. Ne güzel dansettirirdi samur fırçayı kağıdın üstünde. Önce Bafra sigarasının paketinde ilk sürüş yapılır ardından kağıtta dört nala koşardı fırça. Bebekliğim de dahil hep babamın o fırça danslarını izledim gece yarıları bile uykularımı bölüp. Bafra sigarasının kokusu bile ağır gelmezdi çocuk ciğerlerime
.. Babam geç olduğunu söylese de ben bu güzel dansı hiç kaçırmak istemezdim. Sonra bir gün geldi hiç aklımda yokken bende çini ve fırça ile kader birliği yaptım. Okulu terkedip ilk ekmeğimi karikatürden çıkarmaya başladığım günlerde başımda bir çok karikatürist dikilirdi: "Yahu bırak kızım baban gibi inatla fırçalamayı... Al eline şu taramayı... Bak ne güzel olacak!
Ben inatla babamın yolundan yani aslında Cemal Nadir'in yolundan gitmeyi istiyordum..
Bedavaya da çalıştığım oldu, karnımı doyurabildiğim de. Ama gün geldi ben bir yana f
ırça bir yana düştük... O gün bugün belki de hayata karşı bocalamam... Eğer sırtım daha sağlam olsaydı başka bir serviste başka bir göreve başlamak zorunda kalmaz ve bugün belki de fırça ustası bir karikatürist olabilirdim. Bu gün ki aklımla baktığımda ne çok suçlar oldum kendimi...
Bugün Cemal Nadir'in ölüm yıldönümü...
O'nu anarken bende böyle kendimle ilgili öz eleştiri yaptım...

Cemal Nadir Güler  27 Şubat 1947'de terk-i dünya etmiş...
Cenazesine katılabilmek için İstanbul esnafı kepenk kapatmış...
40.000 kişi katılmış cenaze törenine... 

Bugün Cemal Nadir hakkında çok şey yazmak vardı... Ama neden bilmiyorum işte bazen hüzün ağırlaştırıyor tembelleştiriyor beni. Cemal Nadir Güler'i andığımda babam da aklıma düşer bir anda... Dağılır giderim... 
İkisinin de yıldızlar yağsın üstlerine!
Acep orda da bir fırça ittifakı kurmuşlar mıdır ne dersiniz?

Hiç yorum yok: