Elâ gözlerini sevdiğim dilber
Göster cemalini, görmeye geldim
Şeftalini derde derman dediler
Gerçek mi sevdiğim sormaya geldim
Gündüz hayallerim, gece düşlerim
Uyandıkça ağlamaya başlarım
Sevdiğim üstünde uçan kuşların
Tutup kanatların kırmaya geldim
Senin âşıkların gülmez dediler
Ağlayıp yaşını silmez dediler
Seni bir kez saran ölmez dediler
Gerçek mi efendim, sormaya geldim
Senin işin yiyip içmek dediler
Yâran ile konup göçmek dediler
Göğsün cennet, koynun uçmak dediler
Hak nasip ederse görmeye geldim
Mail oldum, senin ince beline
Canım kurban olsun tatlı diline
Âşık olup senin hüsnün bağına
Kırmızı güllerin dermeye geldim
Karac'oğlan der ki, işi doğrusu
Gökte melek, yerde hüma yavrusu
Söyleyim ben sana sözün doğrusu
Soyunup koynuna girmeye geldim
KARACAOĞLAN
Babamın çıkardığı mizah dergisindeki lakâbıyla "Çapkın Karacaoğlan".. :))
Bugün anmak istedim Karacaoğlanı... Amacım O'nu tanıtmak değil hâşâ... Kim tanımıyor ki... Belki gençlik daha çok tanımalı ama...
Bu arada Soner Olgun'un güzel yorumunu asla es geçmeyelim... O bir Karacaoğlan kadar sahip çıkarak söylemiş... Dahası olur mu bu yorumun üstüne bilemem...
1 yorum:
KarAcaoğlan'DAN Soner Olgun'a...
İkisi de birbirinden kıymetli, birbirinde dinlenesi...
İkisi birleşince tadından yenmez olmuş, Hatırlattığın için teşekkürler...
hoşçakal...
Yorum Gönder