Çarşamba, Haziran 06, 2007

Vapurlarım bana doğru!

Akşam olmak üzere... Kadıköy İskele Meydanı... Bir anda gözlerimin önünde kaç vapur birden... Hepsi de bana doğru gelmekte... Ya da ben öyle sanmaktayım... doğrusu da bu... Ben öyle sanmaktayım... Hepsi de bana değil iskeleye gelmekteler... İçinde dert, neşe, çile, yorgunluk, kızgınlık, yılgınlık ve de aşk yüklü vapurlar... Boşalan yüklerinin yerine kimileri bi kenarına çekilecek iskelenin, sabaha kadar uykuya yatacak... Biri de içlerinden beni alacak, karşı kıyıya atacak... Ağır mı geliyorum acaba? Her seferinden bana daha mı kızıyor bu vapurlar?Ne olursa olsun ama dostum o vapurlar... Hani Veysel'in dostu toprak ya... Ben İstanbul'da toprak mı gördüm ki "dostum toprak" diyeyim... Kaldırımlara da dostum diyemem doğrusu... Benim dostlarım hep bu vapurlar oldu sanki kendimi bildim bileli... Tüm dertlerim, kederlerim hep vapurlarda saklıdır... En büyük duygularım yine öyle... Aşık olduğumu ilk kez kendime bir vapurda itiraf etmiştim... Bebek beklediğimi keza ilk kez vapurda yalnızca martılara söyemiştim daha kimseler bilmeden... Acılar, terkedilişler, işe girişler, işten çıkışlar, kavgalar, dövüşler hep vapurda saklıdır...
Babamın evinden gece yarısı kaçıp anneme gelirken kaçak bir kız olduğumu yine yalnızca vapur biliyordu... Son vapura atmıştım kendimi... Çocuk aklı... Kimse bilmiyor nerde olduğumu... Ben anneme gitmeye kalkmışım kızgınlıkla... İstanbul'da bir kız daha onbeşinde... Son vapurda... Sarhoş dolu son sefer... Tir tir titremekteyim ama nafile... Binmişim son vapura... Zaten yolun ortası... Tanrı beni sevdiğini göstermişti bu son vapurda yine... Onca sarhoşun içinden tanıdık bir şarhoş çıktı karşıma... Annemin şair bir dostu... Zil zurna sarhoş... Ne sevinmiştim O'nu görünce... "Ne işin var senin bu saatte tek başına vapurda!" Aman ne sevinmiştim... Oturduk vapur yanaşıncaya kadar beraber... Dilim döndüğünce çocuk aklımla anlattım bi kaç yalan ayaküstü... "Annem telefon edip de beni yanına çağırdı akşam akşam" dedim... İnandı adamcağız... Desem ki "babamın yanından habersizce anneme gidiyorum" panik olacak... Vapur yanaştı iskeleye... Diğer sarhoşların arasında benim yanımda bir sarhoşla güzelce kazasız belasız çıktık kıyıya... Sonra ben önce şarhoş şairi son otobüsüne bindirdim... Sonra da anneme doğru gittim...
Tüm anılarım saklıdır vapurlarda sanki... Binince bir vapura kimse göremeden açarım sandıklarımı... Dağıtırım ne varsa içinde... Savururum ardından gelen köpüklere... Yanaşmadan iskeleye toplarım sandığımı yeniden özenle... Bir bir hepsini güzelce yerleştirim sandığa yeniden... Lavantalar serperim üstlerine Beyoğlu çingenelerinden aldığım... Misler gibi kokar acı da, tatlı da olsa anılarım...
Böyledir vapurlarım ...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Vapurların yerinde olmak isterdim, ruhunu derinliklerine ulaşmak, neler neler saklı görmek için...
Bir daha ki sefere, martılara ve vapurlara selam söyle...
"Ankara nın selamı var" de..
hoşçakal..

Adsız dedi ki...

Arkadaşım ,sizin vapurlarınız var sizi sarıp sarmalayacak,gizleyecek,özgürleştirecek...biz hayallerimizde yapıyoruz o yolculukları sanırım...nerelerde ,kimlere anlattık dertlerimizi,sevinçlerimizi.sanırım arkadaşlarımıza,hele de son kaybettiğim arkadaşıma,nurlar içinde yatsın,mekanı cennet olsun...sevgiler