Cumartesi, Ocak 23, 2010

Kara kara karlı günler...

Yine ulaştık karlı günlere...
Ulaştık diyorum... Nasılsa kış gelecekti. Geldi..
Kar yağmalıydı elbette... Yağdı...
Ama nolur can almadan gideydi..
Daha şunun şurasında Marmara bölgesine kar düşeli ne kadar oldu ki; hayatımız felç oldu.
Kaç kişi donarak öldü, kaç can yollarda trafikte gitti.
Hele ki bi taneciği içimi çok yaktı. Bir yolcu otobüsünün fırtından devrilmesi sonucu annesiyle aracın içinde sıkışıp kalan bebeciğin ölümü... Annesinin acısını düşünmek, kendimi onun yerine koymak ne zor. Tanrı sabır versin. Kimileri için eğlence, güzellik ve tatil olan kar kimilerine de böyle ömür boyu acılar bırakıp çekip gidecek.
Diliyorum çok daha can yakmadan gider.
Elbette tüm suçu doğaya yüklemek çok yanlış olur. İnsanoğlu da aklını kullanmalı... Hangi koşullarda nerde nasıl davranacağını bilmeli...
Doğanın zor koşullarıyla alay edercesine "bana bir şey olmaz" diyenlere de eh kolay gelsin...
Karlı günleri bekliyorum.
Çünkü kış geçmeden bahar gelmez..
Ne de olsa kışın sonunu bahardır...

2 yorum:

carpediem dedi ki...

Şirinim,sanal dünyada bile yalnızlaşmaya başladık
farkında mısın...
olmaman mümkün mü arkadaşım benim ki de soru mu şimdi.
sevgiyle öperim.

Şirin dedi ki...

Dilara! özledim seni.. Evet ya bir yalnızlık var dediğin gibi bu sanal alemde de... Ama bak hâlâ kapımız tıklanıyor... Demek can çıkamadan ümit çıkmıyor... Teşekkürler geldiğin için. Ben de seni öptüm...