Artık ne yazmak ne çizmek geliyor içimden.
Hele hiç yazmaya dilim varmayan içimi büyük bir kedere ve öfkeye boğan "kürt açılımı" konusuna giriş yapmayacağım. Çünkü girersem çıkışım olmayacak. Ama gün gelecek bende konuşacağım, yazacağım.
Bugünün konusu sabah sabah Garipoğlu oldu. Yine uzak durduğum bir konuydu. Uzak durmam olaydan "bana ne ya" demek anlamdında değil elbette. Ama öyle çok yazlılıp çiziliyor ki ve televizyonlarda gündüz gece tartılıldı durdu. Bende yalnızca izledim. Ki çoğu gün izlmekten kaçtım artık.
Ama Münevver sanki artık tanıdık oldu bana. Artık hepimizin hayatında yer aldı Münevver istesek de istmesek de. Medya marifetiyle elbette. Devlet olayı ne kadar yok saysa da hiç bir olay karşısında bu kadar halkın sorunlarına sarılmayan Türk Basını nasıl olduysa Münevver'in korkunç ölümünü bir gün dahi olsa gündemden düşürmedi.
Bu gün katil zanlısı Cem Garipoğlu teslim oldu. Güya avukatını arayıp "beni Bahçeliveler'de sokaktan alın" diyor. Ne kadar komik değil mi? Ve ardından İstanbul Valisi çıkıp katil yanlısının yakalnadığını açıklıyor. YAKALANMIŞ!!!
Koskoca bir YUH çekiyorum burdan...
Ve bir YUH'da katil zanlısına çekiyorum. Alınan ilk ifadesinde "bir anlık" demiş...
"Bir anlık" ha...
Ağzım açık kaldı. Bir anlık ne oluysa oldu da -ki inanmıyorum- testere almaya gitmek ve maktulun başını gövdesinden ayırmak kaç anlık? Bu yaratığın bir ân'ı da çok farklı demek!
Uzatmak istemiyorum...
Olan Münevver'e olmuştur. Çoktan toprak oldu Münevver. Ardında da artık kalan ömrünü acıyla dolu dolu geçirecek bir aile bıraktı.
Cem Garipoğlu gibiler inanın biraz yatar çıkar ve bir kaç yıl sonra sosyete partilerinde playboy olarak boy bile gösterirler...
1 yorum:
çok acı bir hikayeye dönüştü bu olay ama sonunda münevver kaybetti. kazanan ise belli çok acı çok...
Yorum Gönder