Çarşamba, Nisan 15, 2009

Gel de deme:"Ne mutlu Türküm diyene!"



Nerden başlasam, nasıl anlatsam derdimi? Dünden beri içim hûn oldu desem herhalde yeridir. TV'lerde aynı anda canlı yayına giren Genel Kurmay Başkanı İlker Bağbuğ'un konuşmasını baştan sona izledim. Sonuna kadar sabırla bekledim. Sürekli girizgâh halinde diye düşünüyordum. Ha şimdi tamam... Yok yok tam şimdi herhalde konuşacak... Ama olmadı... Dağ fare doğurdu... Hayal kırıklığı, yürek burukluğu içinde kaldım konuşma bittiğinde... Bir gün önceki son tusunamiden sonra kararan havaya bakıpta "güneş doğar elbet" bir gün demiştim... Oysa daha da karardı içimde hava... 
En ağırıma gidende Türklüğümün bu kadar hırpalanmasaydı... Bunca zamandır Atam Atatürk'ten öğrendiğim Türklük kavramının bir gün böyle içinin boşaltılacağını elbette her gerçek Türk gibi bende biliyor ve bekliyordum ama böylesi bir can noktasından değil. Özenle hazırlanmış bir açıklama olduğundan hani dil sürçmesi de diyemiyorum. Ama şu sözü bölücülere öyle malzeme olacak ki.... Türkiye Cumhuriyeti Tarihi'ne önemli bir ayrıntı olarak girecek kesin...
"Türkiye Halkı!"
Atatürk'ün “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” açıklamasını kaynak gösterek yaptığı somut açıklama o kadar net okunur ve anlaşılır iken nasılda boz bulanık hale getirildi; anlamam mümkün değil...
Evet Ata'mın dediği gibi “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir”...
Türk milleti... Türk halkı... Millet arapça olduğundan Türkçeleştirsek Türk Ulusu...
Bir devletin bayrağı olur... Tektir... 
Bir devletin toprağı olur.... Tektir...
Bir devletin halkı olur... Tektir...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bayrağı ay-yıldız sembollü al bayraktır!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti toprakları...

Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında, bu topraklarda yaşayan halka da Türk halkı denir... Biz böyle öğrendik Ata'mızdan, dedemizden ninemizden...
Türk Halkı'na Türkiye Halkı denmesini de AB'nin Türkiye'de çalışmalar yürüten borazanlarından duyuyoruz yıllardır...
Atatürk Türkiye'de yaşayan halka ne zaman Türkiye Halkı diye hitap etmiştir acaba?
"Yüce Türk Milleti" demiştir...
"Ey Türk Gençliği" demiştir..
Neden "Türkiye Gençliği" değilde "Türk Gençliği"...
Çünkü Türkiye adı üzerinde Türklerindir...
Türkiye... Türkiye... Türkiye...
Güzel vatanımın güzel adı... 
Bu toprakları kim vatan bellediyse, bayrağını dikmişse elbette onun adı olacak devletin adı... 
Elbette içimizdeki ırksal köken farklılıları olacak. Olmaması mümkün değil... Ama sonuçta hepimizin devleti kuran Türk adı çevresinde birleşmek ve Türk'ün hakimiyetini kabul etmek zorundayız.
Tıpkı Amerika'daki gibi... Amerikan halkı...
Tıpkı Almanya'daki gibi... Alman Halkı...
Tıpkı Fransa'daki gibi... Fransız halkı gibi...
Eğer o devtetin tebaası olmuş, o bayrağın altında yaşıyorsa birey o halktandır artık...
Buna allerji göstermek içimizden geliyorsa çok acı geliyor bana...
Bu konuya burada ara vermek istiyorum. Daha çok sürecek bu konu ama bundan eminim..
---------
Obama geldi, Obama gitti... Daha kendisi gelmeden onyedi tır erzak ve ıvır zıvrı, ajanları geldi. Ne kadar sessiz huzurlu günler geçirdik o günlerde... Ne dalgalar oldu, ne tusunamiler, ne de bir tek şehit verdik... Ayasofya'nın kedisi bile veteriner gördü Obama sayesinde... Obama aşağı, Obama yukarı... Bir âlâ bir vâlâ... Gitti elim Obama'sı... Herşeyini hatta dışkısını bile götürüp...
Yine biz bize kaldık karmamarışık kaos günlerimizle... 
"Elde ne kadar prof var bi bakalım, toplayalım" dediler yine...
Aldık biz de ağzımızın payını...
"Baba beni okula gönder" ha... Vay seni zındık! Babaya karşı durmak ha!
Çağdaş eğitim için öğrencilere burs vermek, yeni okullar açmak ha!
Biz kadınları nasıl çarşafa dolayalım diye yıllarca uğraşırken ve ta elin Amerikanlarından destek bile alırkene sen kalk burda yoktan var edilen kaynaklarla toplumu çağdaşlaştırmaya uğraş ha...
Vay seni şeriat düşmanı çağdaş yaratık vay...
Yazık çok yazık...


Hiç yorum yok: