Çarşamba, Nisan 01, 2009

DEMOkrasi....

Seçim seçim dedikleri bu muymuş?
Bekledik âlâ ile vâlâ ile ya hani... 
Bu arada nice canlar verdik 29 mart uğruna... Oy  uğruna meydan meydan gezerken parti başkanları bile yitirildi bu yolda. Yine bu uğurda haber yapacağım diye haberci de gitti mâlum. Sandık başında da devam etti can almaya 29 mart seçimleri. Bir köy muhtarlığı yaşama hakkından öne geçti ve yine nice canlar gitti. 
Ne trafiğimiz düzgün, ne seçimimiz derken sıra geldi oy sayımlarına...
Bizler oy günü tesbihdeki boncuk taneleri gibi ana, baba, dede, torun kucaklarda bebeler, karnı burnunda gebeler en demokratik görevimizi yapmaya dizildik ya sandık başlarında. O üç değişik renkli zarflara tıktık tıkıştırdık ya helalinden oylarımızı. Güzelce attık ya sandıklara... Vatana millete hayırlı olsun dedik içimizden sessizce dualar ederek... En çok da bebelerin gözlerinin içine içine baktım şöyle dosdosru ben o anlarda... Tam sınıfım kapısında babasının kucağındaki kara gözlü bebeğin geleceği benim ellerimde sorumluluğu... Hepimizin gönlündekinden çok farklı değil elbette geleceğimiz için istediğim. Özgür, çağdaş, barış içinde insanların yaşadığı bir dünya olacaksa özlediğimiz bunu başarabilecek olanlarda elbette bu kavramların farkında olabilen insanların yaşadığı devlet düzenlerinden oluşacaktır. 
İşte biz bu haller içinde oy verme görevimizi yerine getirip çıkarız ya o seçim sandığının bulunduğu mekandan.. 
İş bitti!
Oh ne güzel kullandım oyumu!
İçimiz bi rahat olur...
Yok işte öyle olmuyor artık:(
İş asıl o sandıklara oylar atıldıktan sonra başlıyor.
Tüm şeytanlar her türlü hile, düzenbazlık içinde akbabalar gibi sandıkların başında uçuşmaya başlıyor...
Ve bizler artık adına demokrasi dediğimiz tecavüze uğramaktan artık hali mecali kalmamış bu kavrama inanmaz oluyoruz.
Oylar ya çöplerde çıkıyor ya da nedeni belirsizce geçersiz damgası yiyiyor. O zman insan ister istemez soruyor kendine:"Ben bu filmi daha önce de görmüştüm" diye. Yeniden bugün seçim olda ne yazar. Artık inancımız kalıyor mu? Yine aynı filmi görmek için mi gideceğiz sinemaya pardon sandık başına? 
Oylar çalınıyor, ipatl oluyor, elektrikler kesiliyor, veriler nasıl giriliyor?
Herkesin nefesini tutmuş oyların açılışında odaklandığı bir anda tüm kanallarda başbakan terörü estiriliyor. Adam çıkıp sanki camide vaaz veriri gibi halka hitap ediyor umarsızca. O nalrı bile kendine prim olarak kullanıyor.
Ve benim bu ülkdeki adına demokrasi denen kavramdan artık midem bulanıyor...
Bu yaşadığımız düzenin adı demokrasi olamaz.
Demokrasinin demosu da bu olmaz...
Neyin demo'sunu yaşıyouz biz acaba?


1 yorum:

carpediem dedi ki...

seçim mi yapıyoruz ,
kavga mı ediyoruz,
bu millet kendi adına layık olmayan şeyleri yapar hale geldi,geçti bile...
obamaya başkanımız diyen
trt sabah programı sunucusu bile çıktı bu dönemde...
yuh olsun diyecem de,
insanların beyni nasıl yıkanırmış görüyoruz işte...
doğan cüceloğlunun kitabı vardı mış'lı yaşamak diye
aynen öyleyiz de,
yaşıyormuşuz gibi yapıyoruz artık...