Cuma, Ocak 16, 2009

Millîsiz Eğitim...

Ne kadar zor oldu yaşamak artık...
"Her sabah uyandığımda... "
Yok artık daha neler... Şarkıyla sürmüyor ardı...
Herkes her sabah bi türlü uyanır uykusundan... Benim uykumu telaşcı, uykularından daha henüz uyanamamış küçük ayaklarıyla çekiştirile çekiştirile okula getirlen çocukların ayak sesleri uyandırır bu soğuk kış günlerinde... Kimisi pıtır pıtır, kimisi sürüye sürüye ayaklarını... Annelerinin, babaların ya da başka büyüklerinin ellerinden tuta tuta... Atlaya zıplaya gelenleri de var elbettte... Bir başına gelenler de cabası. Daha birinci sınıfta özgürlüğünü ilan etmiş büyükşehir bebeleri de var:)) Yaka bağır açık... Bir bıçkın tavırlar... Alıştım onlara. Onlarsız nasıl yaşanır. Tatil gelince anlarım değerlerini... Tanrım çocuk sesinden uzak bırakmasın hiç bir diyarı... Onların gürültüsü bana günümüne armağan... Tam karşımda okul var... İlköğretim okulu... Yanında yine bir okul... Lise...
Daha büyük öğrenciler... Hepsi bir alem... Mevsimler değiştikçe sesleri de renkleri de değişir çocukların, gençlerin... Onlar bizim meyvelerimiz, geleceğimiz... Onlara uzanan bir el, onların dalını kıran ele asla hoşgörüyle bakamam..
Geçen çarşamba günüydü. O sabah başka uyandım... Megafondan büyülmüş sesiyle lise müdürcüğü bağırıyordu. Bir kürsü bulmuş, bir de mikrofon. Gün onun günü elbette...
"Ne o üşüyor musunuz?" Oldukça alaycı bir tavırla... Sürdürüyor konuşmasını... Dha bir kükreyerek..
"Siz burda beş dakika üşümeye katlanamazken Filistin'de çocuklar ölüyor!"
Nasıl fırladım yataktan bilmiyorum. Ama yatılı okul yıllarımdaki askeri disiplinle düdük sesiyle bile bu kadar hızlı bir yataktan kalkışım olmamıştı. Birisi çocuklarımın canını fena halde yakıyor ve ben yatıyorum...
Bre müdürcük! Benim çocuklarımın suçu ne Filistin'deki bebelerin ölümünden! Aklım, beynim, midem, yüreğim hepsi birbirine karıştı...
En acısı eğitime siyaset karıştı...
O gün sabahtan böyle fırçalanan öğrenciler saat 11'de yeniden saygı duruşu için bahçeye çıkartıltı. Emir büyük yerden. Hüseyin Çelik öyle buyurmuş.. Ardından öğrencilere zarflar dağıtılmış... İçine para konsun diye... Kime gidecek para? İnanayım mı? Daha mı?
Çocuklarıma sordun mu müdürcük?
Sabah sıcak evden karınları tok mu geldiler okula acep? Ana babalarının işleri yerinde mi? Bu ay kiralarını ödeyebilmişler mi? Ayağı su alıyor mu botunun? Yok ama bunlar seni hiç ilgilendirmez değil mi? Bindirilmiş kıtalar sizi! Aman ben o koltukta oturayım da ülkemin çocukları ne olursa olsun bana ne? Hamas'a zarfla yardım parası toplayan ama PKK tarafından şehit olan Mehmetçik için bir gün olsun saygı duruşunda bulunmayı düşünemeyen kafalara bırakmışız MİLLİ EĞİTİM'imizi...
Çocuklarımız kimlerin elinde , işte ortada...
Çocuklarımız geleceğimiz...
Ve geleceğimiz büyük tehlike altında...

2 yorum:

NAZLICA dedi ki...

Ben de aşırı tepki gösterdim, o masum beyinlere korku salmanın, birilerine düşman etmenin tehlikesini bilmiyorlarmı dersin?

dantelistan dedi ki...

doğru söyleyenin eli öpülür ama şu zamanda doğru söyleyeni dokuz köyden kovuyorlar ahh ülkem ahh