Pazar, Ekim 12, 2008

Sonbahar'ın pazar sabahı...



Bu pazar sabahı öyle tembel sıcak pazar sabahlarına benzemiyor İstanbul'da. Uyanmakla uyanmamak arası bir yerde olur ya insan... Uyku arafında... Bir kalksam da çıksam da şu yataktan herşey yeniden başlasa der ya insan bazen... Herkes der mi? Ben derim... Güneş doğmuş olsa da kıskanır ya bulut güneşi bizden, önüne atılıverir hani... Sonbahara sabahları bu yüzden daha bi çabuk elinde sıcak çay bardağımı isterim. Daha çaydanlığı ocağa koymamla tüm gerçekler dökülür önüme... Yine aynı hayat devam eder gider, anlarım. Buram buram yas kokar sabah pazar sabahı da olsa. Gidenleri düşünürüm... Kalanlarını düşünürüm... Gencecik canlar gitmiş. Bedenler toprağa emanet... Kalanları nasıl bir sabaha uyandılar... Ne yer ne içerler... Unuttuk mu hemen? Bu kadar çabuk mu?
Üç beş gün ağlarız biz böyle milletçe... Samimidir duygularımız... Canımızdır giden... Ama nedense çabuk çabuk da unuturuz. Tabii ki acıya yapışık kalmayalım ama neden bu kadar çabuk unutalım. Böyle kolay unuttukça çok daha acılar yaşatacaklar yeniden bizlere. Olaylar biraz soğur gibi oluyor bir bakıyosunuz giden masumlardan ve ardından bıraktıklarından çok terörün yandaşları daha çok yüksek sesle konuşup "demokratik haklar"dan dem vurmaya başlıyorlar. Ülke genelinde binlerce köyde çocuklarımız nasıl eğitim görüyor diye düşünmezken bir tek noktaya odaklandırılıyoruz toplumca medya tarafından. Biz yıllarca tüm parasal ve duygusal enerjimizi vermedik mi bu insanlara? "Haydi kızlar okula!" "Baba beni okula gönder!" "Kardelenler" yalnızca şu anda aklıma gelen projeler... Askerler o bölgede yalnızca güvenlik sağlamak amaçlı mı çalışıyor sanki. Askerî dersanlerde bedava kurs verip lise öğrencilerini üniversiteye hazırlayan yine Mehmetçikler... Peki şimdi geldiğimiz nokta neresi? İçler acısı! Can veren biz, canı yanan biz... Ağlayan sızlayan onlar!
Bu bizler ve onları yaratan kim?
Tabii başta büyük canavar ve sonra piyoncukları aşiretler...
Ve şimdi de tüm olayların nedeni orda kurulması planlana aşiret devleti!
Ne yapıyor iktidara çöreklenmiş kişiler?
Terör örgütünü besleyen destekleyen hatta hatta yoktan var eden bu aşiretle karşılıklı çözüm arayışları için masaya oturup da görüşme yapacaklarmış!
İşte şimdi gözlerinizi kaldırıp da bakın gökyüzüne bir noktaya!
Orada bir yerlerde bize bakıyorlar gidenler...
Ve soruyorlar bize şimdi.
"Bizler boşuna mı buraya bu kadar çabuk geldik!"

Hiç yorum yok: