Pazartesi, Temmuz 28, 2008

Yağmurlu günde kan kokusu!



Toplumsal, kişisel, içsel, dışsal ne kadar keder varsa var bugün... Bereketli kederli günlerim benim...


İstanbul kan koktu dün gece Göngören'deki patlamalardan sonra...


Tanrı ölenlerin yakınlarına sabır versin. Ateş düştüğü yeri yaktı. Bizim gibi ölenlerin, yaralananların yakını olmayanlar için o yitip giden canlar yalnızca sayı olarak var..Ölü sayısı en son 17 idi.. Umarım artmaz. Yaralılarda en kısa sürede sağlıklarına kavuşurlar diliyorum. Ama onlar için artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Sıcak bir İstanbul gecesi evlerinin yuvalarının yolunda gördüler hain pusuyu... Ta güneydoğulara kuzeyıraklara gitmeye gerek kalmadan... Bebeler yaralı annelerinin kucağında ambulanslarla hastanelere taşındı. terörün ırkı dini dili olmaz elbette... Ama ne yazık ki bize yani biz Türklere uygulanan terörün nedense her zaman açık seçik bir dili milliyeti var. Eskiden Ermenilerdi açıkça terörist saldırılarda bulunalar... Unutmadım ve asla unutamam ASALA denen örgütü... Tüm çocukluğumu kızıl kana bulayan teröristler... Ve ardından 12 eylül sonrası yerini PKK'ya devretti... Ömür bitti... Nice ocaklar evler yıkıldı... Canlar toprak oldu. Ama PKK doymadı kana... Öyle beslendi semirdi ki yedikçe yiyesi geliyor. Taşeron katliamlar yapmak bu terör örgütü için alışkanlık yaptı. Terör örgütünün bu son katliamından sonra güvenlik güçleri çokça eleştri aldı. Bende bu eleştrilere kısmen de olsa katılıyorum. Terörle uğraşmanın vbaş etmenin öyle burdan ahkam kesmke kadar kolay olamadığını mahalle kahvesinde maç taktikleri gibi eleştrilerle işin çözülmeyeceğini bilenlerdenim. İstihbaratı süper donanımlı ülkelerin bile terör karşısında ne kadar aciz kaldığını cümle alem görüyoruz. Ama benim bi küçük eleştrim var. Neden olmayan gücümüzü olamyan bir terör örgütü yaratıp da ona harcıyoruz yahu! Bakın ortada rezil, rüsva, embesil, cani, ahlaksız bir terörist örgüt var. Biz bırakın bunlarla uğraşmayı birde cezaevine tıktıklartımızı ya milletvekili seçip meclise sokuyoruz ya da elebaşlarını özel adalarda krallar gibi besliyoruz...


Çekin kuyruğunu gitsin!


Bu ülke, biz Türkler artık bu terör örgütüne canımız vermek istemiyoruz. Bunun için biliçli bir sivil hareket gerekiyor ama nerde? Tüm kumandalarımızı siyasilere vermişiz.. Ölen ölür... Arkasından yaparız bir cenaze töreni... Ağıtlar yakarız... Ağlarız sızlarız... Ve ölen öldüğünle kalır...


Teröristlerde siyasi kimlik arayışına girerler...


Şimdi ben böyle bir ülke yaşarsam nasıl ama nasıl kedersiz günlere ulaşacağım?

1 yorum:

NAZLICA dedi ki...

Şirinciğim bana bıraktığın o güzel mesaj için çok teşekkür ederim. Aynı duyguları taşıdığımı bilmeni isterim. O kadar güzel yazıyorsun ki konularını sadece katılıyorum demek geliyor içimden. Bu teröristler kim? Kapı komşun olabilir, patlıcan biber aldığın pazarcın olabilir, sıra arkadaşın olabilir, hergün karavanaya kaşık salladığın arkadaşın ya da milletin vekili (sen seçmediysen de)olabilir. Korkunç birşey bu. Hem içinde hem de tanımıyorsun? Hiç umudum yok ama yine de sana dertsiz tasasız günler diliyorum canım. Sevgiyle