Salı, Şubat 12, 2008

Alev alev...

Küllerimden yeniden doğmalıyım... Evet ya! Yana yana biterim bir gün elbet bende...

Çıtır çıtır yağlı çıra gibi yanar insan dertlenince ya... Yanar da yanar... Şöyle yükselir alev alev önceleri... Sonra için için yanar... Arada çıtırtılar çıkartır... O çıtırtılar arasında karanlık ortamı aydınlatmaya çalışır alev farkında olmadan.. Ellerini uzatır üşüyenler varsa bu ışığa, sıcaklığa ya hani.. Alev coşar uzanan buz gibi elleri görünce daha bir... Isıtmak ister besbelli... Oysa geçmek üzeredir artık alevi... Bir yükselir, iki yükselir alev... Sonra diz çöker uturuverir... Yavaşça omzular düşer, dökülür içli bir köze döner... Ellerin sahibi üfler ya alevi...

Yan! Yan! Yan!

Yanmak ister alev de... Olmaz da olmaz..

Söner de söner...

Ortalık kararır yavaş yavaş... Küller hâlâ sıcak gibi... Sıcak... Üflese şimdi külleri artık üşüyen elin sahibi... Olmaz ki... Uçuşur gider küller...

Yeniden çıra olmalıyım, yanmalıyım yeniden..

Küllerimdem doğmalıyım...

Yazımı bitirdim bugünlük... derken... İşte bu şarkı geldi karşıma... Nasıl oldu ben de bilmiyorum ya? Kısmet!


Hiç yorum yok: