Cumartesi, Aralık 22, 2007

Bayram günlüğü(!)

Sessiz sedasız günlerdeyim... Karşımdaki okul inşaatı bayram nedeniyle ara vermiş durumda. Bu da bana "iyi uykular" demek aslında. Bayram geçince iş makinaları daha da büyük bir iştahla sbahalar olmasın der gibi çalışacaklar geceler boyunca. Durum onu gösteriyor. Daha temel bile atılmadı. Beton gibi bir şey döküldü zemine. Bayramın 1. günü bu gri zemini inceleyerek geçirdim. Önce beton mikseri geldi. Toprağa bolca beton döküldü. Ardından ziftli muşamba serildi üzerine betonun. Daha sonra ayazdan donan betonun üzerine yine beton döküldü. Pasta tarifi verir gibi aslında. Ziftli muşamba burada milföy hamuru olarak düşünülebilir. Beton da krem şanti. Bayrma günü inşaat tarifi de bu kadar olur. Can sıkıntısı işte. Yazdım, çizdim, okudum... Geçmedi zaman. Nevin ablama gittim market dönüşü. Sitem bakışlarla kapı açıldı. Neyseki eve alındım bayram yüzüstü hürmetine... Üstelik pek de menun oldu. Önce kızar sonra sarılır da sever de. Öyle hoş bir kadındır. Açtık TRT'ü.. Ne çıkrsa bahtımza... O yalnız bir kadın. Geçmişte sanat müziği eğitimi almış... makam usül bilir. Ses deseniz hâlâ var. Bende biraz gaza getirdim mi... Değmeyin keyfime. Bayram da çaktırmadan bir mini konser dinledim. Market dönüşü yeter bu kadar keyif dedim ve 1. günü böyle kapattım. Eve dönerken karanlık ve ıslak yolda burnumun direği sızlamadı desem yalan koca yalan... Ne bayram ne bayram...
2.gün de geldi nihayet... Hava erkenden bir güzel bir neşeli... Kıpır kıpır oldu içim. İyi güzel işte. Bak kasvet yok bugün dedim kendime... Hadi sokağa... Hava güzel, keyfim de eh yerinde... Büyükbabama giderim ben bu gayretle dedim. Ben çıkıncaya kadar sokağa hava maviden griye döndü yine. Çocukların arkadaş cephelerinde durum tam kapkara halde. Her ikiside bu bayram nöbetçi psikologluk yapıyor. Beni gördükleri yok. Yol çıktım büyük babama gidecğim. Ama artık nerde bende o yürek... Ah eskiden hiç tırsarmıydım böyle güpegündüz mezarlığa gitmekten... Büyükbabam da İstanbul'un en eski mezarlığında. Ağaçlardan artık gökyüzü görünmüyor ve de mezarlık çok ıssız bir yerde. Tam büyükbaba vapuruna binerken havanın karaması bana da fren yaptı. Rotamı değiştiridm birden. Diğer yöndeki vapura bindim. Büyükbabama selam yolladım martılara emanet edip. Ben hâlâ yalan dünya hükmünü sürenlerin elini öpeyim bari dedim... Fena da olamdı hani. Ama gittiğim evde gelen giden konuk trafiğinden başımda döndü. Bitti 2. gün nihayet.
3. gün.. Sıkıldım ama çok sıkıldım dedi arkadaşım. Bir sinemaya gitsek nasıl olur. İyi olur dedim boş bulunup. Sanki bayram değil de başka herhangi bir gün. Sözleştik. Ben otobüsteyim. O bu yakaya gelecek. Taksim'de buluşacağız. Onca trafiği çek; Taksim'e ulaş! Cebim çalıyor!
-Ah özür dilerim. Hemen geliyorum. Meydana girmek üzereyiz.
-Hayır canım. Ben onun için aramadım ki. Kapatma hemen! Ben cüzdanımı bulamıyorum. Ya çaldırdım ya evde unuttum! Eve dönüyorum. Daha Anadolu yakasındayım zaten.
-Ben de tam Taksim'deyim... Çok güzel..:)))
Evden çıkarken gelmişti büyük oğul...
-Taksim? Hiç gitmesen.... Ben zor geldim inan...
-Ama sözleştik şimdi.. Ayıp olur çıkmazsam...
Otobüsten meydana bakıyorum... İnsan seli akıyor İstiklâl'e doğru. Bari sinemayı boşvereyim de eve biraz tatlı alıp döneyim şurdan diyorum. Sonra neyseki içimdeki akıllı yanım bana destek veriyor bazen. Ah her zaman karışsan ya sen bana.
-İn otobüsten, yeniden bin otobüse... Doğru eve! diyor...
Yolda arkadaşım evden arıyor beni. Cüzdan evdeymiş çok şükür. Seviniyorum.
Dinliyorum ilk kez akıllı Şirin'i...
Yine market yine ev... Sıkıldığım noktaya dönüyorum...
Tam kapıyı açmak üzreyken küçük oğul evden çıkıyor.
-Anne? Ne işin var senin burda?
Olanı biteni anlatıyorum ayak üstü hemen.
-Ya sen nereye?
-Taksim'e!
-Taksim'e?
tarih tekerrürden ibaret demişler:)))
Daha bayram(!) bitmedi...

2 yorum:

carpediem dedi ki...

Ömrün artsın arkadaşım,büyükbaba ziyaretini anlatmandan dolayı.Gez bakalım bayram günlerinde İstanbul'u.Ben dinlemiş gibi oldum Nevin hanımı...aman ihmal etme öyle insanları.Gidenler geri gelmiyorlar çünkü,yaşarken kıymetlerini bilmek lazım .Sevgiler arkadaşım.

NAZLICA dedi ki...

Şirinciğim senin bayram pek hareketli geçmiş:))) Özgür olmana bayıldım, bana uğrasaydın evde 12 kişiydik, sen tahmin et nasıl geçtiğini. İşi özledim kendime inanamadım. Öyle böyle geçti gitti. Sevgiyle canım.