Pazar, Mart 18, 2007

18 Mart 1915'den bugüne düşünceler...


Bugün 18 Mart! Türk’ün insanlık tarihine not düştüğü büyük gün... Yamyamlaşan, canavarlaşan sömürgeci devletlerin karşımızda yok oldukları gündü 18 Mart 1915!
O sömürge devletler ki tüm güçlerini özgürlüklerini ellerinde tuttukları insanları bizimle hiçbir alıp veremedikleri olmadığı olmayacağı halde üzerimize saldılar...
Birbirlerine asla düşman olmayacak insanlar, yalnızca masa başlarında yapılan hesaplarla birbirlerini parça parça yok ettiler... Ne kol kaldı, ne bacak! Türk, son yudum suyunu bile kendisine saldıran askere verdi... Osmanlı Devleti bu savaşı kazandı... Kazandı kazanmasına ama su uyudu düşman uyumadı... Vazgeçmedi... Yine geldiler... Bu topraklarda Türk kalmaması gerekiyor onların inancına göre... Osmanlı Devletini yok ettiler... Olmadı...
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu yepyeni bir Türk devleti vardı artık karşılarında...
Atatürk biliminin, sanatın, mantığın temelinde kurdu Türkiye Cumhuriyeti’ni... Atatürk’ün ilkeleri Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması için olmazsa olmaz ilkelerdir...
Bugün geldiğimiz nokta ise ne yazık ki bu ilkelerden çok uzakta yaşayan bir topluluk olduğumuz gerçeğidir... Ülkemiz doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine toprak toprak satılmaktadır.. O topraklarda atalarımızın kanları var, toprak olmuş bedenleri var... O atalarımız ki yoktan var etmişler bu ülkeyi...On yılda onbeş milyon nüfusla neler yapmışlar neler... Bu da ayrı bir destan...
Üreten, gelişen, değişen Türkiye’den geriye dönüş başlamış 1950’den sonra... Düşman bakmış olmuyor topla tüfekle, aynı Osmanlıyı‘da yok ettiği taktikle yeniden kapitülasyonlarla yaşamımızı bizleri esir alıyor, aldı da.... 80 sonrası başımıza oturtulan şişman piyon Özal marifeti ile tarikat ticaret siyaset üçgeni diye bir sistem kuruldu bu ülkede... Kişisel çıkarlarını ülkesin geleceğinin çıkarlarından önce gören cahil halk toplulukları yaratıldı... Atatürk’ün dünyanın hiçbir ülkesinde bulunmayan hakları Türk kadınlarına vermesi öncelikle kapitalist ülkeleri sonrasında da ülkemizde ki piyonları olan yobazları rahatsız etti... Kadını insandan saymayan hatta defolu bir yaratık olarak düşünen hastalıklı kafalar çoğaldı ülkede... Halk öyle cahilleşti ki gün geldi ülkemde kadınlar esaretlerini “özgürlük “olarak istemeye başladı... Kendilerine değil başlarına doladıkları ya da bedenlerine sardıkları kara çarşafa özgürlük istediler... Seçtikleri adam(!) Türk askerine kurşun sıkan bölücü terör örgütünün elebaşına “sayın” diyecek kadar alçalmış da, Gülbettin Hikmetyar’ların önünde diz çökmüşse de, “ülkemi pazarlıyorum” dese de, El Kadı’ya kefilim de dese, Lübnan’a asker gönderse de umursamaz... Aman der günümü kurtarayım... İhalelerden ben de kapayım... Cukka da cukka...
Bugün 18 Mart!
18 Mart 1915... Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü...
Atalarım, dedelerim, ninelerim, daha bebekken, çocukken, gençken, genç kızken yitip gidenlerim...
Kim hangi yüzle ve hakla karşınıza çıkıyor bugün...
Yüzsüzler bugün karşınıza gelecek... Birkaç süslü püslü sözcüklerle konuşmalar yapacaklar...
Şehidim! Sizleri unutmadık! Rahat uyuyun! Diyecekler..
Cahil halk alkış tutacak!
Ben izlersem bu görüntüyü kusacağım!
İnanmayın onlara Atalarım!
İnanmayın daha henüz taze bedenleri toprak olmamış Mehmetçiklerim...
Satıyorlar ülkemi de, insanlarımı da...
2007’de Şehitler Günü’nde ben utanç içindeyim!

4 yorum:

Adsız dedi ki...

YAZINI BEĞENEREK OKUDUM, BENİM BÖYLE BİR GÜNÜ UNUTMAM MÜKÜN DEĞİLDİR. senin sayfanı okuyunca aman nasıl utandım. gittim bende kendi yazımı yazdım, sonra sana yoruma geldim, böyle bir günde örgü yayınlamak!!!! YAYINA GİREN ÖRGÜ; OTAMATiK OLARAK YAYINA GİRMİŞTİR.

ŞEHİTLERİMİZE ŞEHİT DEDİK, BİRKAÇTA ŞAŞALI SÖZ!!! İŞLEM TAMAM!!!
HASSASİYETİNE TEŞEKKÜRLER! BİLİNÇLEMMEYE ÇOOOOOK İHTİYACIMIZ VAR... HOŞÇAKAL...

Serpilce dedi ki...

Bütün şehitlerimize Allahtan rahmet dilerim.
Ruhları şad olsun.

Adsız dedi ki...

Ne kadar güzel anlatmışsın Şirinem...sadece kendi duygun...bu senin ne kadar bilerek anlattığını gösteriyor..kendi cimlelerinle..kopyala yapıştır yaparak değil..helal olsun..görev yerine gelmiştir.. yada ben yaptım.. bakın bende bir şeyler koydum anlamında değil yaptığın..tam bir kendine güvenen ,duygulu,hisseden ,farkında olan..okuyan...dört dörtlük Türk anası. bazen öyle şeyler dillendiriyorsu ki bende ben bunları bilmiyorum diye kızıyorum kendime..güzel gönüllü arkadaşım..yurdunu seven kalemi ilen en azından korkusuzca yazan arkadaşım..inan benimde aklım almıyor bazı gelişmeleri..bu yaşadığım yerdede ağızlarının suyu akarak gelip mülk ediniyorlar..onlara numarada verdim..ne yaparsın.. içim sızlıyarak..neyse üzülme sen şirinim..Atamın dediği gibi...bırakmayız onları..GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER..sevgi ile kal..canım benim

Adsız dedi ki...

18 mart'gösterdiğin duyarlılık çok hoş.tüm ülkenin gençlisine Çanakkaleyi öğretmiyorsak eğer;bir yerde bişeyler yanlış yaptırılıyor gibi bir soru takılır aklıma.Umutsuz değilim ben sevgili arkadaşım.karamsarlığını anlıyorum ama bu nesil çanakkaleyi unutmadı...kutalmış.