Perşembe, Kasım 30, 2006

Papa'yı bulduk!


Türkçemizde güzel bir deyim vardır hani!
"Papazı bulmak..."
İşlerin arap saçına dönmesi karman çorman olması karşılığında söylenen bir söz!
Bugünlerde Türkiye'de bu deyim deyim olmaktan çıktı, ayniyle vaki oldu!
Üç büyük şehrimizde zaten çözümsüzleşen trafik sorunu Papa'nın gelişi ile katmerleşen bir sorun oldu... Papazı değil, daha da kıymetlisi Papa'yı bulduk bu sayede...
Adamların attığı her adım -siyasal ya da bedensel hiç farketmiyor ki- başımıza çorap örüyor... Yok Fener Ortodoks Kilisesi ekümenikmiş... Cartmış curtmuş.... Fettullahçı basında hiç boş durmuyor... Bakıyorum da dört koldan tvlerde dolanıp durup "aman ekümeniklik kötü bişi değil" demeye çalışıyorlar... Nasıl bal-börek bi anlaşma durumları... Midem bulanıyor... Şeyh Sait ve Saidi Nursi söylemlerini günümüze taşıyan onların başlattıkları kürtçülük ve şeriatçılık hareketlerinin savunucuları bugünkü ortamdan çok ama çok mutlu ve de umutlular... Sırtlarını dış güçlere dayayan, bu halka yıllarca "gavur gavur" diye bellettikleri Batı ülkelerinde bir elleri yağda bir elleri yağda yaşayan bölücüler, şeriatçılar...
Halkımız bugünlerde ne yazık ki müslüman-gayrimüslüm sözleriyle sınıflandırılnaya başlandı... Biz ne zamandır kendimi bu kadar net olarak ayırıyorduk.... Artık öyle hızlı çalışıyorlar ki... Etnik, dinsel, cinsel her türlü ayrımcılık, bölücülük dört nala koşmakta...
Benim ise hâlâ umudum var!
Ne safım değil mi?

1 yorum:

gaykedi dedi ki...

Koca Papa(z)

(Demirel bu anısını bir tv kanalında anlatmış, Ben de Fikret Bila' dan okudum) "Papa 1966'da da Türkiye'ye gelmişti. Ben o zaman başbakandım. Papa, Efes'e gitmek istemiş. Ben de o zaman dışişleri bakanı olan İhsan Sabri Çağlayangil'e dedim ki, 'al Papa'yı İzmir'e, oradan da Efes'e götür'..Sabri Bey, Papa'yı İzmir'e götürmüş, oradan da arabayla Efes'e gidiyorlar. Arabanın arkasında sağda Papa, solda da İhsan Sabri Bey oturuyor.Papa özel kıyafeti içinde. Vatandaşı selamlayarak gidiyorlar.Bazen vatandaşlar durduruyor arabayı. Böyle bir anda bir kadın arabaya yanaşmış, İhsan Bey'e demiş ki: - Koca Papaz hanginiz? İhsan Bey de: - Yahu, kadın demiş, benim papaza benzeyen bir tarafım var mı? İşte Koca Papaz bu, diye Papa'yı göstermiş, sonra sormuş: - Niye soruyorsun Koca Papaz'ı? Ne yapacaksın? "Hiç" demiş kadın: - Kızım hasta da okutacaktım."

İşte Anadolu insanının kültürü budur. Hoşgörüsü budur. Din adamına saygısı budur. Halktan seçimlerde güzel bir tokat yiyen Saadet partisi halen ateşe körükle gidiyor...Geçen gün Herkül Milas' ın bir yazısında okudum bir İtalyan gezginin 1788 yılında yazdıklarına bakın; "Londra ve Paris' teki hoşgörüsüzlüğü tatmış olanlar, burada bir kiliseyi, bir cami ile bir sinagogun arasında, bir dervişi bir keşişin yanı başında görünce çok şaşıracaklar.Kendi dininden böylesine farklı bir dini bu hükümet nasıl kabul eder anlamıyorum...Hele halk arasında ki hoşgörüyü yaşayınca daha şaşırırsınız: Türk, Yahudi, Rum, Protestan, iş ya da eğlence konusunda öylesine uyum içinde sohbet ediyorlar ki, sanki aynı ülkeden ve aynı dindenmişler gibi"....Fazla söze gerek var mı...Neler oluyor bize Allah aşkına? diyeceksiniz ki Papa İslam hakkında ileri geri konuştu bütün tantana bu yüzden...ben bu fikre katılmıyorum bana inanın şeriatçı tayfası bu olay olmasaydı da gürültü çıkartırdı...

http://www.gaykedi.blogspot.com/