Çarşamba, Eylül 30, 2015

Gecenin dibi

Fırtına vurdu camlara duvarlara artık... Aylarca güneşin kavurduğu duvarları hızla soğutmada... Daha bir gün önce terden sırılsıklam olan ben bu gecenin ayazında battaniyeme sarıldım. Uykusuz gecelerin en kötü yanı başladı. Balkona çıkmak, ağaçların arasından yıldızlarla hasbihâl etmek... Ve " nerdesin, napıyorsun" diye sormak gidene... Olmadı kısmet bu gece... Soğuk karanlıktan ürkütüyor insanı... Hele bir de fırtına varsa... Yalnızca bir kucak dolusu kasvetle yalnızlığım başbaşayız...
Bir uçak, iki uçak derken yalnızca uçak mı geçer üstümüzden gürültüyle gecenin dibinde... Bir uçak... Bir uçak dolusu yolcu... İnsan... Bulutların üstünden havalimanına iniş gecenin dibinde...  Kimler gelmiş kimler... Kim bilir kimler? 

Hiç yorum yok: