Perşembe, Mart 12, 2009

Ya hep ya hiç!

Bugünlerde böyleyim... 
Ha hep, ya hiç hallerimde...
Seçim öncesi gerilimlerim artık sanki alışkanlık oldu...
İlk oyumu kullandığımda sabahın ilk ışıklarıyla sandık başına gitmiş ve ilk kez yırtarak kırmızı oy pusulasının kuşağını mutlu olmuştum. 82 Anayasası'nı da Kenan Evren'i de REDdetmiştim...
İçim nasıl da huzur doluydu bi pazar sabahı vapura binip çayımı yudumlarken... Oy kullanmanın, vatandaş olmanın ne menem bir şey olduğunun hazzını öyle güzel hissetmiştim ki o gün...
Bir daha hiç öyle çoşkulu duygular yaşayamadım vatandaşlık üstüne...
Ardından Özal'ın başımıza bela olduğu 83 seçimi gelmişti... Ben de tam o günlerde karnı burnunda ilk bebeğimin doğumuna gün saymaktaydım. Seçim sandığım annemin evine yakın olduğundan koca evinden ana evine gönderilmedim türlü bahanelerle... 
Tüm gün sandığa gidenleri izlemiş ve içim içimi yemişti... Ve o seçim sandıklarından halkın iradesi olarak Özal çıkmıştı... Bu kez yıkımım daha da acı olmuştu... Ben ne istesem olmuyordu... Üstelik bu seçimlerde oy kullansaydım artık doğmak üzere olan bebeğimi de düşünerek oy kullanacaktım... 
Ne yapsam olmadı... Ardından tüm seçimlerde sadık bir seçmen olmaya özen gösterdim hep... Üstelik tutucu bağnaz olarak değil... İnanın dürüstlüğüne inandığım her partiye oy veririm. Kemikleşmiş bir oyum yok benim. Yeter ki karşımdaki insandan "satılık" kokusu gelmesin...
Bir kaç seçim önce nedendir bilmem ama Recai Kutan'a bir sempatim olmuştu. Ev ahalisi içinde alay konusu bile oldum bu yüzden. O televizyona çıktığında "bak Recai amcan çıktı..." diyorlardı. Sözlerindeki samimiyet beni çekiyordu sanırım Recai Amcamın... Ee ben sevdim O'nu diye süresi çabuk bitti siyaset sahnesindeki rolünün:P Adamın siyasi geleceğini de ben engellemiştim...
Bugünler çok düşünür oldum da bir karara vardım...
Acaba diyorum hani ağzımdan yel alsında AKP'ye -aman pardon- AK Parti'ye tam gaz destek versem... Hani diyorum... Haşmetlü devletlü I. TC Padişahı, Tanrının yeryüzündeki gölgesi, Kasımpaşa'nın civanmerdi Hz. Recep'i ve dahi taifesi vatan topraklarını terk-i diyâr ederler de biz de başımızı dinleriz... 
Kim varsa oy vermeyen geçmiş seçimlerde oy versin Tanrı aşkına bu 29 Mart'ta...
Kime verirse versin ki artık kim kimdir bilelim...
AKP mi istiyorsunuz?
Buyrun AKP olsun?
Aç kalın... Sigortasız, işsiz, okulsuz kalın...
Bol bol iftar çadırlarınız olsun inşallahhhhhhhh!
Bol bol beyaz eşya yardımları alın inşallahhhhhh!
Tek Tuncel'ye değil vatanın tüm sathı mahalline yayılsın yardımlar inşallahhhhhh!
Daha ne kadar KİT kalsıysa kıyıda köşede AKP onları satsın inşallahhhhhhh!
Vatanın en cennet köşeleri yabancılara satılsın inşallahhhhhhhh!
Üçüncü boğaz köprüsü yapılsın da İstanbul'un tek yeşil alanı kuzey bölgesi de betonlaşsın inşallahhhhhhhh!
Kadir Topbaş Saray Muhallebicilerinin tüm dünyada zincilerini açsın inşallahhhhhhh!
Tanrı padişahımıza zeval vermesin... Valde anamızın da keza öyle...
Mini mini masum bebelerinin de pırlantaları, gemicikleri binlerce çoğalsın inşallahhhhhhhh!
"Türkiye'de bypas ameliyatı yapılamaz" raporu alarak ABD'de bypas olan devletlü büyüğümüz Unakıtan'a tanınan haklar tüm AKP'lilere tanına... Hepsi en kısa zamanda by pas ola ABD'de... (Belki birazından kurtuluruz operasyon sonrası komplikasyonlar sunucunda diye hani:P)

Offff ya kafayı yemeden bitmeli bu yazı...
Şimdilik yerel düşünüyorum....
Kadir Topbaş umarım hayatımızdan çıkıp gidersin muhallebici dükkanına... 
Ne lalelerin, ne metrobüs'ün ne de kötü tasarımlı vapurların beni cezbediyor... Söylesene senden İstanbul'a ne kalıyor?
21. yüzyılın istanbul'u böyle bir yönetimi asla haketmiyor!
İstanbul'u hak eden yönetici seçebilecek miyiz?

                                                                                                                                             devam edecek

Hiç yorum yok: