Perşembe, Eylül 11, 2008

Karadelik

Nerdeyim?
Bir zaman içindeyim belki ama hangi zaman? Karadelik deneyi güya dünya zamanıyla dün(10 eylül 2008) de yapıldı. Ama belki de biz aynı zamanda yaşamdık deneyi. Ki ben böyle zaman kavramsızlığı içine düştüm. Her nerde gördüysem duyduysam bu deney hakkında biraz birşeyler anlamak istedim. Sonuçta her canlı ve cansız türlerini olduğu gibi beni de etkileyecekti. Ti de... belki de deneyden çok önce olan oldu. Belki deney oldu da sonrası göstermelik oldu. Olmaz mı? Çok mu kuşkucuyum... Okul yıllarında pek sevdiğim dersimdi fizik... Ah birde fizik öğretmenim Hicabi bey! Umarım daha karadelikten geçip de öteye gitmemiştir. Kulakları çınlasın. Bize sınıfta deney yaptıracağı zaman en istekli öğrenci bendim nedense... Ama sonuçta fizikçi olamadım görüldüğü üzere. Son yıllarda Qantum fiziğine biraz merak salmış olsam bu merak oğlumun fizik okuyan arkadaşınla yaptığım sohbetlerinden öteye gidemiyor. Sözün özü benden bu saatten sonra fizikçi mizikçi olmaz! Olmaz ama bende nedense bu gerçeği bilmeme karşın yine de bir merak boş boş araştırmalar okumalar yaparım. Gerçi inanın salak salak Orhan Pamuk okuyacağınıza hiç anlamdığınızı sansanız da yine de fizik okuyun derim. En azından biraz ötesinden berisinden birşeyler girer aklınıza. Akıl deyip geçmeyin. Aklı tutan beyin denen organ nasıl varoldu? Bizler nasıl olduk? Velhasıl dünya nasıl varoldu? Öncelikle Şamanizm'de ve sonra diğer ilahi dinlerde Tanrı'nın dünyayı 6 günde yarattığı söylenir. Ünlü Rus besteci Tchaikovsky'nin Kuğu Gölü Balesi'de bu 6 müthiş günün öyküsünü anlatır. Kuğunun ağzına aldığı gölün dibinden çıkarabildiği kadar kara parçası düşmüş bize. Bizler işte yetmişikibuçuk millete dağılıp birbirimizi vurup kırmaktayız halazırda o bir kuğu gagası kadar toprak parçası için. Oysa Tanrı'nın çok daha büyük geniş arazileri var. Tüm umudum bilim adamlarının bu deneyi başarıyla gerçekleştirmiş olmalarında. Eğer deney başarılı olmuşsa, oalcaksa ya da olmaktaysa( zaman kavramın yok ya) bendeniz artık durmam buralarda... Ver elini Karadelik! Nasıl bi yer şu Karadelik ötesi? Bende oraya doğru yollanırım. Yoksa cehennemin dibi denilen yer mi? Orada neler oluyor? Cahil cesareti işte. Ama benimde meraklarım var çok bilimsel olmasada...
Önce Kaos oluştu malûm... Ardından Gaia ve Kronos... Çocukları Zeus, Hera ve Poseidon... Hoppala... Şimdi geldik Yunan mitolojisne... Zeus tanrıların tanrısı olur ve kızkdeşi Hera ile evlenip çoğalır. Tabii ki bir tek Hera yetmez tanrılar tanrısı Zeus'a... Yemediği halt kalmaz... İstediği kadını elde etmek için girmediği şekil kalmaz. Bu yüzden ben kardeşi Posedion'u sanki daha bir severim... Deniz üstünde esti mi poyraz, selam göndermeden duramam O'na... Nerden düştüm bu mitolojiye derseniz oluyor işte böyle. Düşülüyor konudan konuya. Çünkü Karedelik günlerindeyiz...İnsanlık tarih boyunca türlü uygarlıklar yaratmış. Belki de bizden çok daha ileri gitmişler. Ama bir şekilde hep başladığımız yere dönmüşüz. Hani eski İstanbul mahallelerindeki kocakarılar gibi kafeslerin ardından "tü tü tü başımıza taş yağacak" demek istemiyorum amma yine de başımza neler gelecek merak ediyorum. Çünkü bu deney konusunda bilim insanları ikiye bölünmüş belki üçe dörde bölünmüş durumda. Bizler olayı sadece magazinsel olarak izliyoruz. Biz sade suya vatandaşara asla deneyin nedenlerini ve sonuçlarını açıklayacaklarını sanmıyorum.
Bizler Türk halkı olarak zaten çok daha mhim konularla uğraşmaktayız. Tanrı başımıza karadelikten beter dertler vermiş durumda... Ampuller ve fenerlerle bir uğraşmaktayız ki son günlerde. Sonumuz hayrola! Ampul patladı, fener söndü... Ülke gerçek bir karadelikte!
Bilimadamları gelsinde bizleri bir incelesinler. Bu Türk halkı karadelikte napıyor diye!

1 yorum:

carpediem dedi ki...

kaybolsa bazıları
o karadeliklerde,
biz de o kocakarılar gibi
söylenmekten kurtulsak...
amin