Çarşamba, Nisan 09, 2008

Ayva çiçek açmış...



"Ayva çiçek açmış; yaz mı gelecek?
Gönül bu sevdadan vaz mı geçecek?"
Yaz gelecek ve geçip gidecek elbette... Sağlık olsun demekten başka ne gelir elden...
Mevsimler yıllar hiç de bizi dinlemeden gelip geçer giderler... Ne kal desen fayda eder ne dur desen! Bir devinim işte... Bizde aslında aylarla yıllarla birlikte sürüklenip gitmekteyiz ya... Sanki geri kalır gibi hayıflanırız... Oysa bizi de alıp giderler... Hep beraber gideriz... Arada bir durur koca gruptan ayrılanları yolcu ederiz... Yeni gelenleri alırız aramıza...
Bir ayva ağacının mis gibi çiçekleri nisan rüzgârında aldı aklımı baştan böyle...
Nerde bir ayva ağacı görsem eski dostum çocukluk arkadaşım rahmatli dedemin rahmetli bahçesindeki yine rahmetli olan ayva ağacı aklıma düşer...
Bazen eve gelen konuklar bahçede bahar sefası yaparlarken anneannemin mutfağa gidişinden istifade ayva çiçeklerinden koparıp alıverirlerdi... Ne üzülürdü anneannem...
"Dalında güzel bahar" derdi... "Doğmadan kopardılar bebeleri" diye ah çekip dururdu...
Tüm ayvaların büyümesini izlerdik o ağaçta ta güz rüzgârlarına kadar...
Bize göre "olmuş" olsa da ayvalar anneanneme göre bi türlü olmak bilmezdi... 
Hep beklememizi söylerdi bize...
"Sabır, sabır, sabır..."
Belki de ilk kez sabır kavramını ayvaların olgunlaşmasını beklerken öğrendim... 
Küçük tüylü meyveler zaman içinde büyür de büyür tüylerinden arınıp sarı parlak toplara dönecek diye beklemekti belki de sabrın adı bana o zamanlar...
Gün gelir seslenirdi anneannem bize... "Hadi bakalım ayva toplayalım ağaçtan..."
Sabır sabır sabır...
İlk ayvalar komşulara gider önce... Göz  hakkıymış...
Mahallenin uyanık çocukları zaten damdan bacadan sarkarak sabretmeden tadına bakarlardı...
Bize hep sabır sabır sabır...

Hiç yorum yok: