Perşembe, Mart 20, 2008

Benim hâlâ umudum var...




Tam bu ülkede yaşamaktan artık normal olmadığımı düşündüğüm anda gördüm o sevimli güzellikleri... Karadağ kardeşler Kars'da yaşayan iki minik kardeş... Kardeşlerden biri daha okula bile gitmiyor... Ama boyundan büyük işlere başlamış:)) Abla gitar çalıyor, minik kardeşi ise keman... Öyle tatlılardı ki... Onları Kanal1'in sabah programında izledim. Keşke dedim ülkemin bütün çocukları böyle eğitlebilse... Daha annelerinin süt kokusu üzerlerindeyken tarikatlara düşüp de hayatları karartılacağına ve sonra ABD'nin piyonları olacağına ve yok olup gideceklerine böylesi eğitim alsalarda... Alsalar da böyle eğitim... Ülkemi atatürk'ün dediği çağdaş uygarlık düzeyine taşısalar... Oysa yaşadıklarımıza bakın... Yıllardır şeriatı geri döndürüp ülkem insanları kapitalistlere köle etmeye uğraşan 
iktidarlarla yorgun düşmüş bir halkız artık...
Elbette yorgunuz ama şunu da belitmeden geçmemeliyim... Asla da yılgın değiliz.... Yorgunluğumuz umarsız olmadığımızın göstergesi... Demek ki tehlikenin farkındayız... Demek ki düşünüyoruz... Düşünmek de bir eylemdir... Önce düşünmekle başlar herşey... Düşünmek tasarlamak ve harekete geçmek...
Demokrasiyi çoğunluğun yanlışlarını kabul etmek diye yutturmaya çalışan kafalarla savaşıyoruz bugün... Ki amaçları asla demokratikleşme değil... Bunu da çok ama çok iyi biliyoruz...
Daha olayın en başında insanları eşit görmekten istifa eden bir çoğunluk nasıl olurda şimdi bana demokrasi dersleri vermeye kalkıyor... Sen kadını kızı erkekten aşağı bir yaratık olarak algılayan arabın cahiliye kanunlarına göre yaşamaya zorlayacaksın... Sonra da kalkıp bana beni yok etme planına karşı çıktığım için demokrasi dersi vermeye kalkacaksın... Kime neyi yutturmaya çalışıyorsunuz... Gülüyorum acı acı bu zavallı yaratıkların haline... Ama umutsuz değilim artık... Bir şekilde yolun sonuna gelmiş olmaları gerekiyor... Hani bazen evi haşeret basar da uzun süre sessizce bekleriz... Araştırırız düşünürüz... "Nasıl yok edelim bunları en zarasız şekilde" diye... Düşünme aşamalarını çoktan geçmeliyiz... Artık bu yanlış oluşumun ülkeimiz insanlarından elini kolunu dilini çektirmeliyiz... Geldikleri gitmeliler... Nereye mi? İnanın onlar çok daha iyi biliyorlar nereye gidecklerini... Asla ülkemin insanlarını kandırdırkları gibi Arabistan ya da İran çöllerine gitmeyecekler... Onlar Batı dediğimiz ABD ve AB'nin kuklaları olduklarından içlerinden hâlâ umut(!) olanları varsa oralara gideceklerdir... İşi bitenler ise deliğe süprülecektir...
Gözlerimi kapıyorum ve güzel hayaller kuruyorum...
Bugünden sonra ülkemin çocukları bilimde, sanatta, sporda harikalar yaratacak... Ülkem belki de dünyaya örnek olacak... Geleceğimizin 
kapasitesinin önünü kesen bu çağdışı iktidarlara ne kadar çabuk dur dersek o kadar çabuk ulaşacağız güzel günlere...

Hiç yorum yok: