Cuma, Nisan 06, 2007

Laleler




"Lale Devri" günlerindeyiz İstanbul'da!
Yalnızca İstanbul'da mı? Siyasal anlamda da "lale devri" yaşanmakta ülkemizde... Uzun süredir sataşmadım lalecilere... Benim derdim lalelerle değil zaten... Laleleri bahane edip vatanı parsel parsel satanlarla... Tüm kaynaklarımızı kendi yandaşlarına ve de piyonu oldukları güçlere peşkeş çekenlerle derdim var benim... Bu derdim de sorun çözülünceye kadar sürecek...

Bekliyorum14 Nisan'ı... Onlar da bekliyor 14 Nisan'ı... Nasıl da korkuyorlar, panik oluyorlar... Artık öyle çok da sağlam basamıyorlar... Halk cahil de olsa, yılgın da olsa sanki artık tepki vermeye başlıyor gibi... Ben mi yanlış görüyorum... Laler mi beni bu kadar iyimser yaptı acaba?
Bu bahar başka bahar olsun artık!
Türkiye bahara hasret!
Kış bitsin artık 14 Nisan'dan sonra!

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Lale devri bitmiyor, iri biterse bir diğeri başlıyor, artık benimde umudum yok, 14 nisan olsa ne olacak bu kadar cahil bir halktan ne bekliyebilirsin..

Şirin dedi ki...

Bence artık bitmeli lale devri... Bitemsini beklemeyelim.. Bitmiyorsa biz bitirelim...

Şirin dedi ki...

Bir üsteki yoruma yanıtımdır!
Lalae Devri boyunca sanatta ki olağanüstü gelişmeler ne yazık ki Osmanlı toplumumunun daha da ileri gitmesine, aydınlanmasına öncülük edememişse ne işe yaramış... Körler sağırlar birbirini ağırlar durumunda bir sanat bence ne işe yarar? Neden biz de Avrupa gibi reform ve rönesans yaşamadık? Bu gün sömürülen bir halk konumunda isek bence bunun o günün sanatçıların sanatı yalnızca "saraya aittir" damgası ile üretmelerindendir... Keşke Dedeefendi yalnıca Gülnihal'den Gülnihal'e göndermeler yapacağına biraz da zor koşullar altında yaşam süren halka da bir dönüp baksaydı...Biraz da onları yorumlasaydı...Belki o zaman benim gözümde ve gönlümde haklanırlardı...Hiç kusura bakmasınlar... Ben bugün içinde bulunduğumuz koşulları halktan uzak yaşayan sanatçılara bağlıyorum biraz da... Toplumu ileriye götürecek güç sanatçılardadır... Gerçek sanatçılar toplumdan kendilerini soyutlayıp yaşadıkları sürece biz daha çok "sanatçı" deriz Sedalara, Ajlanlara ve daha nicelerine...

Adsız dedi ki...

:))ah ah.. ortalık laleden laleciden geçilmiyor be şirinem...gelemedim kaç gündür....Laleciler yüzünden desemde inanma...sabah sabah suçu birilerine atacağım ya.. en müsaiti onlar...en çok kullandığım bir deyim benimde..eee lale devri bitti artık derim..ibretle izliyorum ..bende bir kıpırtı seziyorum.umudum var yani..sabahın erken saati ..birazdan mesaiye gideceğim..akşama kadar hemde resimlerin çok güzel be şirinin... kırmızı lalelere bayıldım..şiirsel kadın şiir tadında resim çekiyorsun altına yazı yazmasan bile olur güzellik..sevgiler sana...senin gözünle izlemek..çok güzel...)

Adsız dedi ki...

Tapılacak kadınsın...
Kendimle bir kez daha gurur duydum.. Arkadaş seçmeyi biliyorum..
Beni yazmak istediklerimi ne güzelde anlatmışsın. Osmanlı dan beri halk dönük yaşamı tercih ediyorlar.. Anadolu da Osmanlı ya ait bir tek eser yoktur.. Selçuklu dan kalma vardır, fakat Osmanlının yoktur.. Anadoluyu savaş zamanı hatırlarlarmış. Şimdide oy zamanı hatırlıyorlar, Ama bzim halkımız cahil olduğu için o günde, bu gün de yönetenleri aptalca sahipleniyorlar, hiç bbirinin aklına "benim için ne yaptınız" sorusu gelmiyor. Şiir de , sanat da, tüm keyif işleri, tüm güzellikler tuzu kurular tarafından ve tuzu kurulara yapılmıştır... Karnını doyuramıyan insan etrafındaki güzelliklerin farkına varabillrmi? O düzen, bir dönem Atatürk le bozulsada sürüp gidiyor..
HOŞÇAKAL KARDEŞİM..