Pazar, Mart 04, 2007

Dün akşam!

Dün İstanbul’a akşam inmek üzere iken...
Ben yine İstanbul sokaklarında... Ya nerde olacağım? Sanki başka yerde olmalı imişim gibi...Yok bu görüntü karşısında aklında ruhunda her ne halinde isen de İstanbul’da olmalısın...
Ay dolunay hallerinde.... Bir güzellik ki doğmakta İstanbul üstüne... Tam arkamda batan güneşin son ışıkları... Bu loşluk ay'dan mı, güneş'ten mi kaynaklanıyor...
Bir gerçek var ki... Birbirlerini hiç çekemiyorlar...
Biri varsa öteki yok! Oysa Güneş olmasa Ay'ın ne hükmü var! Güneş tek başına olsa idi geceler nasıl bir gece olacaktı... Aman işte meteorolog adamın torunu da ancak bu kadar romantik olur şu ay'ı görünce...
Ne demiş acemi şair... Akım derken ...
"Ay'ı gördüm seni sandım!
Seni gördüm ayı sandım... "
Şu Türkçe başımızın belâsı... Bir söz söylersiniz; öyle bir anlam kayması olur ki toparlamaya çalıştıkça batarsınız... Hep tedirgin konuşurum yazarım... Eğer bir hata yaparsam da yine Türkçe'ye sığınırım... Sürçü lisan ettikse affola... Ne kolay ya... Et sürçülisanı... Sonra affola... "Ben öyle demek istemdim..." Geçenlerde siyasi bir tartışmada bir parti seçeneğimiz olduğunu oyumuzu da ona vermemiz gerektiğini belirttim... "Denize düşen yılana sarılır" dedim... Hay demez olaydım... Vay sen bizim partiye nasıl yılan dersin... Ben de hemen "teşbihte hata olmaz" düzelmesine sarıldım... Aman bi daha mı teşbihler benzetmeler... ne diyorsan açıkça söyle... ne öyle... Teşbih meşbih... (Tamam Nazarcığım kızma... konu dağıldı... Belli ki homurdanıyor. :) )


Kuruçeşme parkına gelmeden önce daha güneş varken Yıldız Korusu'nda idik... Son dinlenme köşemizde biraz demlendik... Ardından eve dönüş... Zaten Beşiktaş-Galatasaray maçı da var... Dolmabahçe'den giderken de dönerken de zorlandık doğal olarak... Bir Cimbomlu olarak bu derbi günlerinde çok sevdiğim Beşiktaş'dan geçmek bir ızdırap haline geliyor... Yer gök siyah beyaz...
Arabacıların başka bir renge asla tahammülleri yok... Şu fanatik olmak durumu ne kötü... Gençlere bakıyorum... Tüm umutlarını tutukları takıma yüklenmişler... Kendileri için bir şey değil yalnızca takım için istiyorlar... Yaşadıkları ülkenin sorunlarına da şu takımlarına gösterdikleri ilgiyi gösterseler sorunlarımız belki de çok daha kolay çözülecek... Heyhat nerde?
Fırından ekmek alırken bir "gollll" çığlıkları yükseldi ki... Donduk kaldık... Sanki ufak çapta bir deprem yaşandı... Binalar titredi... Zaten sakat bi yerde yaşıyorum... Oğlan golü kimin attığını merak ediyor... Ben de ediyorum ama onun kadar değil doğrusu... Hızla eve geliyoruz... Golü Cimbomun attığını öğrenip sevinirken ardından gelen Beşiktaş golü ile yerimize oturuyoruz yorgun bi halde... Evde yemek yok... Eşimi arıyorum, telefona bakan adam kemkum ediyor... Dışarda falan... Cepten ulaşıyorum... Başka katta maç izlediğini söylüyor... Eee arabacıdır kendileri... Durum 2-1... Çok kızgınım:( Evde yemek yok! Ne pişireyim acele? diye soracakken "yok sana yemek memek!" "bi de kalkıp allahın beşiktaşlısına yemek mi hazırlayacağım" diyorum... Adam maç izlemekte... beni anlıyor sanırım... "tamam, ben bakarım başımın çaresine" diyor... ve kapatıyorum telefonu... Bu arada apartmana girdiğimde yöneticinin kapısını çalmıştım... Adam Fenerli... Nasıl gıcığım... Buyrun aidat! Bu da istediğiniz artı paranın yarısı... Sorsa ya? Yarısı ne zaman? Sormadı... "Yarısını sonra verceğim" dedim... Ama nasıl hiddetle... Ama nasıl da mutlu bakıyor bana herif... Tv başından kalkıp gelmiş kapıya... Evlerinde LİGTV var... Benim de Cimbomlu olduğumu biliyor... Tam da kapısı çalınacak zamandı... Yuh bana... Adam nasılda gülümsüyor bana... "Aman hiç acelesi yok! Çok teşekkür ederim" diyor... Sinir herif... Sık gırtlağını... yahu şu fanatiklere nasıl kızıyorum...
Neyse... Gece haberlerinde ayın tutulduğunu dinliyorum uyku arasında... hayal meyal... NTV sitesinden yeniden haber araştırdım ama yazılı bir haber bulamadım ay tutulması ile ilgili olarak...
Dolunayın etkisi hala üzerimde... Böyle günlerde derbi maçları hiç iyi değil bence...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Ay tutulması sana pek uğurlu gelmemiş, ama işe iyi yönünden bak, yönetici paranın yarısı nerde diyememiş. bu iyi bir taktik, bunu öğrendiğim iyi oldu, bizim apartmanda da sürekli birşeylerin parası toplanır, en kısa zaman da yöneticinin hangi takımı tuttuğunu öğrenmeliyim,
fenere gelince son anda yırttı...
sen uyanıklık etmişsim parayı dün vermişsin, bu güne kalsaydı senin yönetici eminim bu kadar anlayışlı oımazdı, sivasa yenilmekten son anda kurtulan bir fenerli olarak...

Serpilce dedi ki...

Canım,
Süpersin senin yazılarını büyük bir zevkle okuyorum o kadar güzel yazıyorsun ki.Sevinsen de kızsanda bizimle paylaşıyorsun.öyle güzel dile getiyorsunki.Gece gece beni güldürdünya Allahda seni hep güldürsün.
Nazar'cığımında dediği gibi ay tutulması sana aksilikleri getirmiş.umarım bir gecelik olur.
Canım banadamı gıcıksın acaba bende fenerliyim.
Ama ben seni seviyorum.
ve seni kocaman öpüyorum.

Adsız dedi ki...

Kelebeğim eşi ve ben...güzelyalıda sahilde araba ile ilerliyoruz...yan arkadan bir korna sesi...dat dat... merak ettik.. nedir bu...dedim galiba hastaları var...aman çekilelim kenara...baktık..bir delikanlı var arabada... yanında gelin filanda yok.. önce bu kendi kendine gelin güveymi oluyor acep dedim..buda gelin arabası...sonra birden aklıma geldi.. kesin o beşiktaşlı ve beşiktaş gol attı dedim... biz alışkın olduğumuz için böyle şeyler yapmayız dedim.. aksi gibi damatta beşiktaşlı.. benekli fenerli ben cimbomlu...amanın üç büyükler...:Pen büyük cimbom elbet...Yaşarı dinliyorduk..maça döndürüldü radyo.. kelebeğim isyan etti..bende.. gol olursa nasılsa haberimiz oluyor dedim.. sağolsun.. :P benim tüm yorgunluğumu alan bir yazı okudum..yüzümdeki gülümseme hiç değişmedi yazı boyunca... gönlüne sağlık... sen ve birkaç blog daha...okumakdan ne yazıldığını merak etmekde bir keyif.. ben bir yazımı yine uzay bloga yazmışım... sinir oldum..yazdığım konuyu yeniden yazmak istemedim.. konum ne bil.. mutluluk..))) kel alaka...olsun..:) yazın mutluluk kaynağı... sevgiler şirinem...)