Salı, Haziran 20, 2006

BU YAZ UYUMAYIN!
UYUYANLARI DA UYANDIRIN!

Havalar sıcak! Okullar, sınavlar bitti! Artık rehavet günleri başlar! Kış günleri üşürüz, ama sanki daha bir uyanık hallerdeyiz! Tüm uyarıcı etkinliklere kışları açığız.. Ama inanın ulusça en tehlikeli dönemimiz bizim için bu güzel yaz günleridir. Herkes köylerine, yazlıklarına gider... Benim gibi bi yerlere gitmeyenler mayışık mayışık uykulu gözlerle akşam güneşlerini bekler serinlemek için...
İşte tam böylesi günlerde... Düğün dernek sünnet nişan telaşlarındaki aziz halkım üzerinde oynanan oyunları asla fark etmez... Hoş! Kışları da pek farketmez ya! Yazın daha da rehavet! Domates, biber, patlıcaaaannnn! Oh hayat ne hoş!
Ülke toprakları hızla satılmış, Amerikan baskısı tüm gücüyle artmış... İçerden ve dışardan tüm saldırılar hızlanmış... Kimsenin umurunda değil! Daha 17 Nisan Danıştay Saldırısı olalı ne kadar süre geçmiş... Nerde bu insanlar şimdi! Haccettepe Üniversitesi bir kamuoyu araştırması yapmış... Türk halkının toplumsal hafıza süresi "üç ay" mış! Yalnızca üç ay içinde olup biten olayları hatırlıyormuşuz... Bence daha da kısa...AKP tüm kaynaklarımızı üç yılda tüketti, yatırım hak getire... İhaleler, Alidibo'lar mibolar aldı götürdü! Devletin her bir karışında şeriat egemen durumda... Bir tek kurum gösterin ki başında cumaya gitmeyen kısa bıyıklı(bıyık da değil, kıl çıkyor ibaresi!) bir ucube olmasın! Sokaklar sarıklıdan çarşaflıdan ve dahi türbanlıdan geçilmiyor...
ABD'nin beslemesi FETO yuvasında vatanunda(!) iyicene semizleniyor ve başımıza bi "ayetullah" yaratılıyor.. Bakın dünkü gazetelere.. Adamlar toplantı düzenliyorlar... Arınç'tan Ağar'a herkes bu adam(!)a methiyeler düzüyor!
Ey Türk geleceğinin çocuğu... Şu anda beni okumakta olan büyük bir çoğunluğu kadın blogcular!
Durum çok vahim... Gidişat tehlikeli...
Şeriatçı bir adam bu ülkenin Cumhurbaşakanı olabilir mi?
En büyük hayali başkanlık sistemi de getirerek başımıza çöreklenmek ve ABD'nin ılımlı islam modelini ülkemizde uygulamak! Türk gençlerini savaşlarında ölmek üzere asker olarak kullanmak, diğer gençlerimizi de ucuz işçi yani köle olarak kullanmak! Eğitim sağlık çökmüş durumda..
RTE seçim istemediğini ısrarla söylüyor ama öyle bir kuyruğu sıkıştı ki, kaçarı yok yakında bir erken seçim mutlak görünüyor! Adamın niyeti baskın seçim yapmak!
İşte bu duruma bizlerin vatandaş olarak yapması gereken nedir? Öncelikle herkesin mutklaka en demokratik hareketimiz olan oy hakkımızı kullanmak! Geçen seçimlerde 1o milyon seçmen "adam sende" dediler diye bu adamlara bugün katlanmak zorunda kaldık.. Çevrenizdeki tüm seçmen yaşındaki yakınlarınızı bu konuda uyarın... Mutlaka oy kullanmaları gerktiğine kendilerini ikna edin! Evimizin tam karşısında Yüksek seçim kurulu var! İstanbul'un büyük bir ilçesi burası... İnanın şeriatçılar seçmen kütükleri askıya çıktığı andan başalayarak tüm güçleriyle seferber olarak kafileler halinde kütüklere kendilerini kaydettiriyorlar... Sedye ile hastaları, yaşlıları dahi getiriyorlar... Otobüsler dolusu karaçarşaflıları görünce önce Arabistan'da mıyım diyorsunuz.. Ardından Yüksek Seçim Kurulunun önünde olduğunuzu anlıyorsunuz! Seçim günleride bu hareketlilik sonuna kadar sürüyor... Bizler yaşlılarımıza hoşgörü gösterip "aman boş ver ninecğim, dedeciğim..." deriz... Onlar sırtlarında dahi taşıyarak, "bir oy bir oydur" prensibinden yola çıkarak o koltuklara oturdular! Bizler de gaflet içinde onları izlemekteyiz... Dalalet ve hıyanet de ardından geldi ve gelmeye devam etmekte...
Lütfen bu yaz UYUMAYIN!
Yeni gelişmeler olmakta yakından izleyin, izletin! Uyuyanları uyandırın! Tıpkı 18 Mayıs'daki ruhumuz gibi...

Buraya da bir bakmanızı çok çok öneririm!

Hiç yorum yok: