Çarşamba, Mayıs 17, 2006



Şeriatçılar
Cumhuriyet kurumlarına
saldırıya başladılar!

Türban ya da başörtüsü her ne ise hiç de masum değil! İşte ispatı!
Türbanın tek bir çözüm vardır!
O da başlardan türbanı çözmektir!
Ülkesini seven tüm sağduyulu kişilerin bu çağrıya uyması en azından bir durup düşünmesi gerek! Takılan her türban bu ülkenin daha da geriye gitmesi demektir.... Çocuklarınız gelecek kuşaklar için istediğiniz dünya düzeni bu mudur?
Türban olmadan namusunuzu korumaktan aciz misiniz?
Sizleri türbana, örtülere, çarşaflara sokan erkeklerle nasıl eşit olduğunuzu düşünürsünüz?
AKP'li belediyelerin sanki bir şeriat düzeni şeklinde bir devlette yaşar şekilde bastırdıkları broşürlerde baş açık gezmenin günah, akraba evliliğinin sakat doğumlar olsa dahi mübah; dokuz yaşındaki kızların evlilik adı altında heriflerin tecavüzüne mübah olurları verdiği düşünceleri mi sizi ileri götürecek! Gözleriniz buı kadar mı kapalı! Bu kadar mı kör! Eee daha hala açılmıyorsa gözleriniz.... Ben size ne demeliyim?

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Sizin derdinizi anlayabilmiş değilim açıkcası. Ülkenin geri gidişini türbana bağlamanız asıl sizin olaya ne kadar gözü kapalı ve önyargılı baktığınızı gösteriyor. Ak partili bir belediyede çalışıyorum fakat başımı açmadan belediyeden içeri giremiyorum! İş yerinde başım açık çalışmak zorundayım çünkü kamusal alan! Yönetmelik ve kurallar var ve uyuluyor. Yanlı gazetelerin yanlı haberlerini körü körüne okuyup böyle cumhuriyeti şeriatçılar bastı diye ortalığı yaygaraya vermeniz çok saçma. Ha sakın başörtülü ve dindar bir insan olduğum için akpartiyi tuttuğumu düşünmeyin. Ben hiçbir partiyi tutmuyorum. Çünkü hepsi bir birinden sahtekar.
Demokratik ve özgür bir ülke olsaydık. Gerçek cumhuriyetçi bir ülke olsaydık ben işyerinde başım kapalı çalışırdım üniversiteme başım kapalı okurdum. Ben mini etek giyip askılı gezen bir bayana nasıl karışmıyorsam saygı duyuyorsam ve hatta onunla oturup sohbet edebiliyorsam. O kişilerinde bana saygı duymasını bekliyorum. Bu saygıdır hoşgörüdür. Birbirini sevmedir. Onlar beni kötülesin ben onları kötüleyeyim. Eeee nereye kadar gidecek bu böyle. Kısır döngü devam edecek. Başörtüsünü siyasi simge olarak kullanan kişilerin islamiyetle herhangi bir alakaları olduğuna inanmıyorum. Eğer siz gerçekten akıllı bir insansanız bu tür provakaasyonlara kanmamnız gerekir. Dinden insana zarar gelmez. Korkmayın bu kadar. Siz doğru islamiyeti öğrenip insanlara doğrusunu öğretinki bu tip saçma sapan durumlar ortadan kalksın. Gerçek manada Kur-an-ı Kerim anlaşılsa herhangi bir sorun ortada kalmayacak. Atatürk eğer Avrupalının sadece kılık ve kıyafetinin örnek alınıp bilgi ve kafa yapısının alınmayacağını bilseydi eminim daha farklı bir method uygulardı. Çünkü kendisi çok zeki bir insandı. Vatanını milletini çok seviyordu. Türk milletinin zeki olduğunu düşünüyordu. Fekat bizim millet zeki ama uyanık değildi. Oyunlara geldi ve bu hale düştü. Avrupalılar Türklerin elinden Kuranı almazsak onları yenemeyiz diyor. Uzun süredir uğraştıkları şey bu milletimizi dinden uzaklaştırmak. Gençliğimizi rehavete sürüklemek ve bunuda modernlik çağdaşlık örtüsü altında eğitim sistemini çökerterek yapmak. Şırnakta vanda yabancıların okulları var. Oralara çaktırmadan yatırım yapıyorlar. Fransız lisesinde amerikan kolejinde okuyan çocuklar tanıdım hepside Atatürk ü sevmiyordum. Yurtdışında okumayı düşünüyordu ve hepside uluslararası ilişkiler siyaset okumayı düşünüyordu. Dil döndükçe bu çocuklara vatan millet sevgi anlatılmaya çalışıldı ama durum olumsuz. Siz asıl bu tehlikeden korkun. Olay türban olayı değil sadece. Atatürk sevgisinin gençlerde ne kadar az olduğunu vatan sevgisinin ne kadar az olduğunu ve birde Allah korkusunun olmadığını düşünürseniz durumun vehametini anlarsınız. Bu vatanı kanlarıyla canlarıyla kazanan insanımız namazını duasını bırakmadı. Savaş anında bile. Bu vatan topla tüfekle en önemliside Allah sevgisi vatan sevgisi ve iman güzüyle kazanıldı. Cephedeki kadınlarımızın başları örtülüydü. Şimdi sizin bu tip açıklamarınız o insanlara saygısızlıktır ve kemikleri sızlıyordur. Atatürk ünde çanakkale savaşları sırasında yazdığı bir notta Yüce Yaradanın verdiği iman ve güçle insallah bu vatanı kurtaracağız değini söylemeliyim. Atatürk çok inançlı bir insandı. Atatür'ün anneside örtülü. Heykellerde örtü var. Sizin bu tip çağrılarınız o heykellerdeki örtüyü kaldırmaya kadar gidebilir. Bu saygısızlığa umarım sessiz kalmazsınız.
Neyse çok uzattım. Kopuk kopuk yazdım. Sıktıysam hakkınızı helal edin. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanların oyunlarına gelmeyelim. Saygı sevgi ve hoşgörüden vazgeçmeyelim.

Saygılar sevgiler

Özge

Şirin dedi ki...

o çalıştığın belediye kamusal alandır! Kamusal alanın yasalarını belediye değil, yasalar belirler. AKEPE li belediyeye kalsa çoktan sana çarşaf giydirirdi... Bundan zerre kuşkum yok! Üstelik okumuş ve çalışan birisi olarak başını kapatma isteği ile nasıl kendini eşit hissedebiliyorsun? Sürekli temcit pilavı gibi ortaya sürdüğünüz şu "Atatürk'ün karısı da annesi de kapalıydı" kılıfları artık hiç de inandırıcı değil! Onlar o şartlarda yetişmişlerdi. "Tarih" yaşandığı dönemin koşulları altında değerlendirilir. Bugün kullanılan "türban" denilen baş bağlama şekli 70'li yıllarda Filistin'de kullanılşmaya başlanan bir bağlama biçimidir. ve de kesinlikle siyasidir. Türk kadını geneleksel olarak şehirde başını çene altından bağlar, kırsal kesimde de yemeni kullanır.
AKEPE'li belediyelere gelince:
Ben kıçımdan uydurmadım! Tuzla Belediyesi'nin, Eyüp Belediyesi'nin ve dahi daha bir çok AKEPE'li belediyenin sanki çok üzerlerine vazife imiş gibi çıkardıkları kitapçıklar ortada... Ve dahi şu anda yargıda! Bunları yok saymak sana ne kazandıracak! Duyarlı bir insan olsaydınız eğer bana yazılar düzeceğinize.
Dokuz yaşında kız çocuğu nasıl evlendirilir?
Medeni kanun ortada dururken birden fazla kadınla nasıl evlenilir?
Asla imam ya da hatip olmayaksa bir çocuk neden imamhatipe gönderilir?
23 Nisanlarda çocuklar kürsüye çıkmalıyken neden 21 yaşında (askerlik çağı gelmiş) öğrenci "çocuk" diyerek kürsüye çıkarılır ve dahi tehditvari konuşur!
Sen diyorsun ki mini etek giyene "ben nasıl saygı duyuyorsam..."
Ne haddine! Zamanı gelsin ona karışax-caksınız elbet!
Şekil A; Örnek 1:İRAN
Amma bu bir hayal!
Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek demokratik, laik, ve de Atatürkçü bir hukuk devleti olarak varlığını sürdürecek!
Benim arzum seninde her ne olursa olsun Atatürk'ün yoluna dönmen ve bu şeriat düzenine kulluk etmemen! bak ne güzel başın açık olarak çalıştığını söylüyorsun! Neden rahatsız oluyorsun? Çünkü sana yalnış telkinlerde bulunuyorlar! Zamanım çok kısa tekrar mesaj yazarsan seninle yeniden yazışmak istiyorum! Atatürk Türkiyesi'nin bir tek kızının bile yok olup gitmesine gönlüm razı değil! ne olur açın gözlerinizi ! Sizleri kullanıyorlar!

Adsız dedi ki...

Sizinle polemiğe girmeyeceğim çünkü siz bir noktaya sabitlenmişsiniz ve sürekli o kısır döngüde dönüp duruyorsunuz. O kadar şey yazdım içinden sadece başörtüsünü çekmişsiniz. Derdiniz kılık kıyafetle. Ülke cumhuriyet değil. Başörtülü insanlardan temizlemek ülkeyi. Ayrıca beni genelliyorsunuz ki bu bence çok yanlış. Ortak bir paydada buluşamayacağımız kesin. Yaptıklarını söylediğiniz şeyi şimdi siz yapacaksınız. Beni kurtarmak için beynimi yıkamaya çalışacaksınız. Bu çok zor çünkü önce kalbimden Allah ı çıkarmanız lazım. İnşallah herşeyi anladığınız zaman öldükten sonra hesap verme zamanı olmaz çünkü çok geç olmuş olacak. Sizin için dua edeceğim.

Sevgiler saygılar.

Özge

Adsız dedi ki...

Özgürlükler kısıtlanırsa demokrasi ve cumhuriyet biter. Sizi sadece kınıyorum.

Adsız dedi ki...

Başörtüsü kurumsal alana yada diğer insanlara nasıl zarar verebilir. Başörtüsü geleneksel bir türk giysisidir. Avrupada rahibeler siyah şarşaf giyiyorlar evlenmiyorlar. kendilerini tanrıya saklıyorlar. Bu çağdaşlık oluyor. Bizim ülkemizde insanlar kendi yaşam kültürlerinden gelenek göreneklerine bağlı yaşamak istiyor şeriat oluyor. Mantıksızın tekisiniz hiç alınmayın öylesiniz.

Cengiz

Şirin dedi ki...

Sevgili Oyacığım;
Yartılanı severim yaratandan ötürü... Onlar ve ben çok uzak düşüncelerden de olsak sonuçda insanız! Ben de onlar da düşüncelerimizi tartışıyoruz... Onları anlamadığımı da nerden çıkardın? Çok güzel anlıyorum.. Onları anlamak da zorundayım... Üstelik onların da beni eleştirmelerine izin vererek kendilerine ayna tutmalarını sağlıyorum... Üstelik beni okumalarında da ayrıca mutlu oluyorum... Her ne olursa olsun tartışıyorlar ne yazık ki bazen bu tartışmaları hakaret de varabiliyor:(( Ama ben umudumu yitirmedim... Bugün böyle dogmatik düşünenler yarın da aynı düşünecek demek değildir... Bir an bile durup düşünebilse(!) zaten uyanacak! farkına varacak üzerinden oynanan oyunların... Bugün bana çok kızacak ama yarın... bir gün mutlaka hak verecek! Keşke çok heba olmadan yaşamlar geçip gitmeden uyansalar!